31 Ocak 2013 Perşembe

şarap kızılı

''Bir bardak kırmızı şarap uzattı elime fütursuzca.. Sanki o olanlar hiç yaşanmamış gibi.. Durdum, baktım yüzüne.. Kayıtsızdı, umursamaz biraz da.. O an aklından geçen şeyleri öğrenmek isterdim.. Oysa yüzü tamemen ifadesizdi.. İfadesiz ve günün bittiğini anlatan bi ifade..
Oturduğum yerde uzun süre kaldım hareketsiz.. Kadehi dudaklarıma değdirdim, ne kadar da soğuktu bardak ve şarap.. Ve kalbi.. İçime sıcak bir şeyler aktı.. Aktı ve ben bir şey diyemedim.. Dudaklarımı ısırdım..  Birşeyler yitmişti bilinmezde.. Oysa ki eşyalarını topluyordu içeride.. Bu bir ayrılıktı.. Gömlekler ve kazaklar ve cd' ler üst üste düzensizce yığılıyordu mavi bavulun içerisine.. Aceleyle.. Sanki bir şeyleri kaçırmış gibi.. Yetişmek ister gibi olmamışlığa.. Yetişmek ister gibi yenilere..
Gözler birbirine değmedi bu andan sonra hiç.. Hep kaçtı birbirinden.. Söylenmeyen sözler dilin ucunda kaldı.. Susuldu.. Çokça susuldu.. Ayrılık vaktiydi.. Bir oda, bir ev, bir kent ve bir insan geride bırakılmalıydı. yeni bir yaşam için.. Yaşanması gereken son yaşananlar da kırık dökük yaşanmaya çalışıldı.. Olmadı yine de eksik kaldı, ya da fazla geldi..''
http://fizy.com/#s/1ah5o4